Laçin… Coğrafyanın değil, tarihin bağrında bir kelime. Haritada bir çizgi; kalpte bir dua… Bugün o çizgide buluşuyor Türkiye, Azerbaycan ve Pakistan. Üç devletin zirvesi… Hayır! Üç ruhun mukaddes bir irtibatıdır bu.
Kâğıt üzerinde sınırlar vardır, mürekkep soğuktur. Ama bu birlik mürekkeple değil, kanla yazılmış bir hatıranın devamıdır. Türkiye Balkanlar’da can verirken, Pakistan Keşmir’de nefes tutar, Azerbaycan Karabağ’da özgürlük için kıyam eder. Üçü de aynı mazinin, aynı kaderin çocuklarıdır. Bu ittifak bir diplomasi meselesi değil, bir irfan ve izan hamlesidir.
Batı aklı bölerek hükmeder. Biz ise birleştirerek diriliriz. Bizi birbirimize bağlayan şey yalnızca çıkar değil; tarih, inanç, dil ve gözyaşıdır. Batı, iş birliği yapar; biz, kardeşlik kurarız.
Ve bugün Azerbaycan’ın Cumhuriyet Bayramı… 28 Mayıs 1918, zincirleri kıran iradenin, boyunduruk altındaki milletlere umut olan bir kıvılcımın adıdır. O kıvılcım ki, yıllar sonra Şuşa’da alev, Laçin’de nur, Bakü’de şuur olur.
Mehmet Emin Resulzade’nin “Bir kere yükselen bayrak bir daha inmez” sözündeki irade, bugün üç hilalde yeniden dalgalanıyor. Biz o bayrağın gölgesinde yalnızca millet değil, medeniyet inşa ediyoruz.
Çünkü kardeşlik; tarihin emri, vicdanın çağrısı, aklın secdesidir.