Önceki dönem milletvekillerinden, gazeteci ve yazar İbrahim Aydemir, son döneme damga vuran jeopolitik gelişmeleri değerlendirerek, Türkiye’nin kararlı duruşunun yalnızca sınırlarımız içinde değil, küresel ölçekte de karşılık bulduğunu belirtti. Aydemir’e göre, ABD’nin terörle kurduğu ortaklık çökmüş, Türkiye’nin siyasi ve askeri iradesi galip gelmiştir.
Aydemir, Amerika’nın bölgeye dayattığı kirli senaryonun çöktüğünü, sözde SDG yapısının aslında terörün farklı bir maskesi olduğunu ifade ederek, “Türkiye’nin diplomatik sabrı, askeri kararlılığı ve milletin duası sayesinde bu kirli elbise yırtılmıştır” dedi. ABD’nin YPG’ye verdiği silahların Türk askerine çevrildiğini, bunun artık Amerikan kamuoyunda dahi sorgulandığını belirten Aydemir, “Terörün olduğu yerde dostluk olmaz! Türkiye bu cevabı çoktan verdi” ifadeleriyle Ankara’nın tutumunun netliğini vurguladı.
AZERBAYCAN’DAN SURİYE’YE KARDEŞLİK HATTI
Aydemir, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev ile Suriye Cumhurbaşkanı Ahmed Şara arasında yapılan görüşmenin yalnızca bir diplomatik temas olmadığını, aynı zamanda bir barış manifestosu olduğunu kaydetti. Türkiye üzerinden Suriye’ye doğalgaz ihraç edilmesinin, enerjiden önce bir kardeşlik çağrısı olduğunu söyleyen Aydemir, “Bu enerji hattında sadece gaz değil, insanlık, merhamet ve dayanışma akacak” ifadelerini kullandı.
Azerbaycan’ın Suriyeli öğrencilere sağladığı burslar ve kültürel miraslara sunduğu katkının sadece bir diplomatik nezaket değil, bir medeniyet seferberliği olduğunu vurgulayan Aydemir, emperyalist aklın yıkıcı projelerine karşı Türk dünyasının inşa eden ve ihya eden aklı öne çıktığını dile getirdi.
TÜRKSOY: GÖNÜL COĞRAFYASININ KÜLTÜREL NEFESİ
Türk Parlamenter Gazeteci ve Yazarlar Birliği Başkanı İbrahim Aydemir, TÜRKSOY’un 32. kuruluş yıl dönümünü kutlayarak, teşkilatın yalnızca kültürel bir platform değil, aynı zamanda Türk milletinin manevi haritası olduğunu ifade etti.
1993’te temeli atılan bu yapının dillerin, ezgilerin, yüreklerin ve hayallerin birleşiminden oluştuğunu söyleyen Aydemir, “TÜRKSOY bir teşkilat değil, bir medeniyet çağrısıdır. Yaşadıkça Türk dünyasının sesi, sözü ve nefesi diri kalacaktır” dedi. Bu yapının yalnızca Türk dünyası için değil, insanlık için de örnek bir model olduğunu kaydeden Aydemir, ortak tarihin, barışın ve kültürel çeşitliliğin bayraktarlığını yaptığını ifade etti.
DİJİTAL BAĞIMSIZLIKTA TÜRKİYE MODELİ DOĞUYOR
Türkiye’nin bilişim sektöründe gösterdiği performansın sadece ekonomik başarı olmadığını belirten Aydemir, “Bu yükseliş, dijital bağımsızlık hamlesidir” ifadesiyle konuya vurgu yaptı. 2024 yılı itibarıyla bilişim şirketlerinin gelirlerinde yaşanan yüksek artışın, Türkiye’nin yalnızca tüketici değil, yön verici dijital aktör olma iddiasını perçinlediğini belirtti.
Sektöre yeni giren 74 şirketin TL bazında yüzde 690 büyüme kaydettiğini aktaran Aydemir, genç mühendislerin ve Ar-Ge kabiliyetinin Türkiye’yi dijitalde bağımsız bir güce dönüştürdüğünü vurguladı. Pandemiyle ivme kazanan dijital dönüşümün artık kalıcı hale geldiğini, yapay zekâdan veri güvenliğine kadar pek çok alanda Türkiye’nin küresel rekabet gücünün arttığını ifade etti.